Kırmızı, gelinciklerin evrende var olma sebebidir. Aslında, eğer bir evren varsa (en azından bizimkisi) onun varoluş nedeni de gelinciklerdir. Dolayısıyla kırmızı için söylenebilecek en akıl kârı şey, bir evrenin (en azından bizimkisinin) sebebi hikmeti olmasıdır.
Evren bu konuda şimdiye kadar hiçbir yorumda bulunmamıştır. Ancak suskunluğu kabullenme olarak algılanmış ve hiç kimse kırmızının hükmünü sorgulama cesareti gösterememiştir.
Gelincikler ise evrenin en gizemli ama en bahtsız varlıkları olarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Çünkü, kırmızı hakkında ileri geri konuşamayanlar kendilerine gelincikleri hedef seçmiş ve yapılabilecek her tür sorgulamayı, irdelemeyi ve bıktırına kadar çözümlemeyi üzerlerinde denemişlerdir. Hatta karşılarına geçip dakika ara vermeden devrik cümleler bile kurmuşlardır.
İşte gelinciklerin bir araya gelme nedeni budur. Tek başlarına asla başa çıkamayacakları bu “varoluşu içselleştirmenin öz eleştiri soslu betimlemesi” kabir azabına, ancak bir araya gelerek dayanabilmişlerdir. Gelincik tarlalarının bu direnişi sayesinde, evrenin var olma nedeninin kırmızı olduğu unutulmuş ve zamanla başka nedenler aranmış ve bulunmuştur. Ancak hiçbir neden, gelincik kadar dayanıklı ve kırmızı kadar dokunulmaz olamamıştır. (en azından bizimkisinde).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder