Yüzyıllardır insan ırkının gizli-açık beklediği bir Godot vardır. Kimi tanrı der buna, kimi mesih, kimi kurtarıcı. Bir kahraman da olabilir, bir alim de.. ya da Superman! Aslında bana kalırsa içimizdeki kaçıp gitme isteğine karşı ürettiğimiz bahanelerin toplamıdır Godot, ama diyelim ki konu ırkçılık olduğunda bu Godot, Superman olsun, yani bir uzaylı.
İnsan ırkı, gecenin bir yarısı başını her göğe kaldırdığında ve yıldızları her gördüğünde sonsuzluğu anlamaya çalıştı bence. Sonsuzluğun bir yerinde, o yıldızlardan birinin etrafında tavaf eden bir gezegende kendi suretini görmek istedi, hayal etti. Sonunda bu hayal sekiz bacaklı azot soluyan varlıklardan, zeki bulutlara kadar aldı başını gitti.. ama aslında aradığı bir başka zekaydı. Çünkü insan, kendini bildiği diğer canlılardan ayıran en önemli farkı anlamıştı sonunda. Fark, zekasıydı, aklıydı.
Kendi ırkının üstünlüğünü birlikte yaşamı paylaştığı diğer canlılara kabul ettirmişti zaten. Diğer canlıların bu pek umurunda değildi ama olsun, insan farkındaydı ya bu durumun, bu da yeterdi. Dünya gezegeninin efendisi insandı. O kadar!
İçini zaman zaman bir korku kaplıyordu. Ya başka gezegenlerin başka efendileri de varsa? Ya onların zekası bizden daha yetkin, daha keskin ve daha hükümdarsa? Ama diğer yandan, şu koca evrende yalnızlığının korkusuyla da yüzleşmeye çalışıyordu. Ya kendisinden başka zeki canlılar yoksa? Ya bütün evrenin tek efendisi kendisiyse?
İnsan evladı Godot'yu bekleye dursun, bu arada kendi içinde bir efendilik özlemi yapıştı yakasına. Bekle bekle gelen giden bir Godot yok.. Dünyanın hali malum, yunuslara attığımız zeka farkı bile ego tatminini çoktan aşmış gitmiş.Tamam ben de gayet iyi biliyorum, ırkçılığın temelinin üretim ve paylaşım ilişkilerinde atıldığını. Ama şu koca evrene baktığımda, bir başına kalmış hissiyle cebelleşen ne demeye var olduk diye kafayı sıyırmasına ramak kalan insanın, varlığını ve yokluğunu sorgularken saçmalama hakkını kullanmasını anlamaya çalışıyorum sadece.
Çünkü ırkçılığın tanımı, eşittir: saçmalıktır.
Çünkü ırkçılık, günün birinde o beklenilen Superman'nin gelip de gerrçekten mii demesiyle kargaların güleceği bir hale gelecektir.. ve korkarım sadece kargalar gülmeyecektir halimize. Şu gezegeni paylaştığımız tüm canlılar sayemizde gülmeyi öğrenecektir.
Arka bahçemizde oynadığımız kanlı bir oyundur ırkçılık. Evrende muhtemelen esamisi okunmayan insan ırkının kendi içindeki güç ispatıdır. Ve tüm güç ispatları gibi acizdir aslında.
Hepimiz insanız ama eh işte biz biraz daha fazla insanız demektir bir bakıma. Sadece bir reklam sloganı gibi demekle kalsa ehven-i şerdir, ama o zekasıyla her fırsatta övünen insan evladının sayesinde, zekasının da, yaşamının da sonunu getirecek hallere gelmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder