Belki de, sadece
bıkmaktır..
Başı sonu belli bir yaşam. Bu devrin çocuklarıyız, hiçbirimiz galaksiyi gezemeyeceğiz misal, ve hiçbirimizin bir uçan arabası olmayacak. Işınlanamayacağız, şu güneş sistemi bile bize yabancı. Daha gezegen sayımını bile tam olarak yapamadık.
Açlıktan ölen, savaşta ölen, istenmediği için ölen, umursanmadığı için ölen çocuklarımız olacak, elimizden gelen bir şey olmayacak ama. Mum olsak nereye kadar yanarız?
Her aşk hikaye olacak. Çünkü bilim adamları aşkın ömrü üç yıl demiş, inanacağız. Ve her üç yılda aynı aşkı defalarca yaşayacağız.
İnsanların müzmin aptallıklarından sıkılacağız. Hırslarından, kerameti kendinden menkul iktidar savaşlarından ve öfkelerinden bunalacağız.
Anlatsak, dinleyen olmayacak. Sussak, içimizde marmara depremi. Ölüp gidenin hesabını bile tutamayacağız.
Sözün özü,
an gelecek,
boşvereceğiz.
Saldım çayıra...
Tanrım? Hadi bırak şu alemi, bildiğimiz, gördüğümüz, o da olmadı hissettiğimiz her şeyi! Ama ne olur söyle bana, insan evladını yaratırken, sarhoş muydun!?
Önce rakıyı mı düşündün misal, yoksa şarabı mı? Ve hangisini denerken - hani olur ya - arada insanı saldın çayıra..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder