6.10.09
Rakı Balık ve çocukluğum
Eminönü'de balık ekmek yemeden öte aleme gitmemek lazım, o kadar da iddialıyım. Çocukluğumdan bana kalan tatların başını çeker bu balık. Bazen, anneannemin köftesiyle yarışır. Sıralamada peşinden renk renk macunlar gelir, bir de Ambarlı'da bir dondurmacı vardı zamanında, onun dondurması. Ambarlı'da sahile çadır kurup yaz tatili geçirmişliğimiz vardır, dondurmacı o demlerden emanet kalmış belleğime.
Galiba ilk rakı balık muhabbetine ben bi karış boyumla o kamplarda şahit oldum. Gündüz denizde kıyıda sandalda döne döne yanan yüzen insanlar, akşam faslına mangalları yakıp balıkları atınca üstüne, bana gün doğardı. Bana ve bütün çadır çocuklarına. Mangal başında babalar, salata telaşında anneler ve kimsenin yokluğunu fark edemediği çadır çetesi veletleri.
Haydin yemeğee haydin yemeğee! diye dört koldan çağrılana kadar tavaf ederdik uzak diyarların börtü böceğini ve hatta saklı gizli kayalarını, boş evlerini, ağaç kovuklarını, kıyıya çekilen sandallarını, ağlarını, çakıl taşlarını. Çadırların az bi geri adım atıp meydana yol verdiği yerde toplanmış bulurduk bütün büyümüşleri. Bir iki masa atılmış olurdu kenara, masaların üstü tarihin ilk açık büfeleri. Rakı da rakı hani! Çok duydum ben bu haniyi, çok.. Buzların içine yatmış, buzlar çakırkeyf, yıldızlar şahit. Sol omuz melekleri günah defterini açmış, kanatlarını batan güneşin kanına bulamış, bekliyorlar kayıt düşmeyi.
Kısmetimize düşen ekmek arası balıktı, biraz salata. Rakının kokusuna, her gece fasıl heyetine dönüşen birileri eşlik ederdi. O birlerini biz gündüzleri ana baba abla abi diye tanır severdik, ama geceleri başka bi şey olurdu hepsi. Ne dönülmez akşamın ufku unutulurdu, ne akşamın olduğu yer, ne de bir ihtimal daha var.. Onların sesinden söylerim hala daha hepsini.
Şimdi kim ne halde bilmiyorum. Eminönü'de balık ekmeğin keyfi ne alemde, Ambarlı'da rakı balıkla sabahı eden çadır kampları kuruluyor mu yine, bilmiyorum. Sesler kalmış sadece, 'kimseye etmem şikayet..'
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder